Berlin Alevi Toplumu (BAT) Cemevi’nin şimdiki mekânında bulunmasının 25. yılı vesilesiyle bir resepsiyon düzenlendi.
“25. Yılında Cemevi / Sonbahar Resepsiyonu” başlığı altında 25 Ekim’de Cemevi Ana salonunda düzenlenen buluşmaya, AABF Yönetim ve İnanç Kurulu temsilcileri, BAT-Cemevi Yönetim, İnanç, Kadın, Gençlik Kulları temsilcileri, Berlin Eyalet temsilcileri, parti temsilcileri, siyasetçiler, sanatçılar, gazeteciler, kardeş dernek temsilcileri ve Cemevi üyeleri katıldı. Sunuculuğunu Dilara Berfin Karasu (BDAS-Berlin) ve Tolga İnci’nin (BDAJ-Berlin) yaptığı resepsiyon, Cemevi Ana Salonu’nda BAT-Cemevi İnanç Kurulu Başkanı Musa Gönül’ün verdiği gülbenkle başladı. Verilen gülbenkin ardından katılımcıları selamlayan Gönül, Alevilik inancında “sevgi, barış ve saygı” kavramlarına dikkat çekerek “Alevilik sadece bir inanç değil, aynı zamanda bir yaşam şeklidir” dedi.
Gönül’ün konuşmasının ardından ise BAT-Cemevi’nin 1979 yılında Yurtseverler Birliği oluşum sürecinden bugüne gelişimini anlatan kısa bir slayt gösterisi yapıldı. Gösterimin ardından BAT-Cemevi Yönetim Kurulu Başkanı Yüksel Özdemir söz aldı.
Katılımcıları selamlayarak konuşmasına başlayan Özdemir, Waldemarstr.’de bulunan binada 25. yıllarına girdiklerine dikkat çekerek şöyle devam etti: “On yıllardır demokratik ve çoğulcu birlikteliği desteklediğimizi ve bu değerler için mücadele ettiğimizi kanıtladık. Bu önemli çalışmalar sayesinde toplumsal çalışmalara katılabildik ve Berlin ile Almanya’nın şekillenmesine katkıda bulunduk. Bu yıl, Berlin’deki Cemevi’mizin 25. yılını kutluyoruz. Şüphesiz Berlin’de 45 yıldır Alevi yaşamı ve dernek yapıları vardı, ancak hem inanç ve hem de sosyo kültürel hizmetler sunan bir yapı kurarak tüm Berlinli Alevilere bir merkez noktası olmayı başardık. Bu başarıyla gurur duyuyoruz.”
‘Önemli Kazanımlar Elde Ettik’
Geçen bu 25 yıl içinde önemli çalışmalar yapıldığını ve kazanımlar elde edildiğini vurgulayan Özdemir, konuşmasında şunlara dikkat çekti: “Berlin’deki Alevi tarihinin diğer bir dönüm noktası, 2002’de okullarda Alevilik İnanç derslerinin başlamasıydı. Bu, bizim resmi olarak ilk tanınmamızın adımıydı. Daha sonra Alevi toplumunun Berlin’de defin imkânlarını sağlama amacıyla çalışmalarımıza başladık ve 2016 yılında Evangelist Mezarlık Birliği ile iş birliği yaparak Neukölln’deki St. Thomas Mezarlığı’nda bir Alevi mezar alanına sahip olduk. Bağımsız bir inanç topluluğu olarak tanınma yolundaki en önemli adımı, Aralık 2022’de kamu tüzel kişiliği olarak tanınmamızla attık.”
‘Yeni Görevler Bizi Bekliyor’
Bu tanınmayla birlikte, yeni sorumluluklar ve üstlenmemiz gereken yeni görevler de bizi bekliyor. Organizasyon çalışmalarımızda uzlaşma, ortak eleştirel tartışma, sosyal dayanışma ve birliktelik çok önemlidir. BAT-Cemevi bağımsız, sivil, demokratik, çoğulcu, katılımcı ve temel haklara dayalı bir oluşumdur. Özellikle göç deneyimi olan insanların adil katılımı ve Alevi inancının devamlılığı için çalışıyoruz. Bağımsız bir Alevi kimliğinin tanınması ve geliştirilmesi de federasyonumuzun ana hedefleri arasındadır. Hiçbir siyasi parti, kuruluş veya kurumun siyasi ve ideolojik sözcüsü değiliz; kendi siyasi faaliyetlerimizi, Alevi tarihimizin siyasi birikimini ve demokrasi, laiklik, sosyal devlet, eşitlik, iş, özgürlük, barış, insan hakları, adalet gibi evrensel değerleri ve ilkeleri temel alarak yürütüyoruz. Ayrıca göçmen deneyimine sahip insanların gerçek anlamda eşitliğini sağlamak da federasyonumuzun önemli bir hedefidir. Üyelerimizin %60’ından fazlası Alman vatandaşıdır; Berlin ve Almanya’nın bir parçasıdır. Bununla birlikte, göçmen kökenli insanlar gibi, ırkçılık ve ayrımcılıkla karşılaşabiliyorlar. Bu nedenle her türlü ırkçılığa ve dışlanmaya karşı duruyoruz.
‘Birçok Proje Hayata Geçiriliyor’
Şimdi işlerimizden daha fazla iş üretme zamanı. Birçok proje hâlihazırda başlamak üzere. Alevi bir anaokulu kurma, yaşlı bakım merkezi oluşturma, Alevi din derslerini yaygınlaştırma ve göç deneyimi olan kişilerin siyasi katılımını teşvik etme projelerini gerçekleştirmeyi amaçlıyoruz. Gelecekte, Alevi yaşamını daha erişilebilir kılmak amacıyla Berlin’in farklı bölgelerinde daha fazla topluluk alanı açmak istiyoruz. Diğer Alevi mezarlık alanlarının kurulması ve hatta kendi mezarlığımızın açılması, gündemimizde en üst sıralarda yer almaktadır. Bu adımlar, kamusal alanda görünürlük sağlamak için gereklidir. Uzun zamandır planlanan üniversite düzeyinde bir Alevi kürsüsü kurulması çalışması da yakında hayata geçmeyi umuyoruz. Bu adımları mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirebilmek için yetkililerden destek bekliyoruz.
Çakır: Almanya Kazanımlar Elde Ettiğimiz Bir Yurt
Özdemir’in ardından söz alan AABF Yönetim Kurulu üyesi Ufuk Çakır da herkesi selamlayarak konuşmasına başladı. Uzun yıllar önce siyasi ve sosyo-ekonomik nedenlerden kaynaklı Alevilerin de Almanya’ya göç etmek zorunda kaldıklarına dikkat çeken Çakır, “Aleviler zaman içinde Almanya’yı yeni bir yurt edindi. Alevilerin bugün Almanya genelinde 161 kurumu var. Sosyo-ekonomik, kültürel, inançsal ve politik alanlarda, ırkçılık ve ayrımcılığa karşı durma noktasında önemli çalışmalar ve hizmetler geliştirdi. Alevi toplumu önemli kazanımlar elde etti. Berlin Alevi Toplumu da bu çalışmalar ve kazanımların elde edildiği önemli bir yerdir.” dedi. Bir zamanlar üzerine konuşulan taleplerin kazanıldığını ve bugün daha geniş taleplerle yola devam edildiğini belirten Çakır, Berlin Cemevi’nin bu çatı altındaki 25. yılını kutlayarak sözlerine son verdi.
Müsteşar Friederici: Alevi Toplumu Önemli Bir Örnek
Çakır’ın ardından söz alan Berlin Eyaleti Sosyal Uyumdan Sorumlu Müsteşarı Oliver Friederici, Berlin Alevi Toplumu’nun bu özel mekânda 25. yıl dönümünü kutlamasına dair daveti için teşekkür ederek Berlin Eyalet Başbakanı Kai Wegner ile Kültür ve Sosyal Uyum Senatörü Joe Chialo’nun selamlarını iletti. Ardından bir inanç kurumu olarak Alevi Toplumu ve temsilcilerinin üstün sorumluluk bilincini takdir ettiklerine dikkat çekerek şu başlıklara değindi: “Berlin Hükümetinin birlikte çalışabileceği ve birlikte yaşayabileceği insanlara ihtiyacı vardır ve Berlin Alevi Toplumu bu birlikte çalışma ve uyum içinde yaşama konusunda önemli bir örnek teşkil ediyor. Özellikle, öncelikli olarak kendi toplumunuza dair inançsal hizmetlerinizi yürütmeniz, inanç merkezinin kamu tüzel kişilik statüsü kazanımı, Berlin’in sosyal yaşamına sunduğunuz katkı, okullarda verdiğiniz Alevilik derslerinin gelişimi ve giderek büyümesi çok önemli. Bu konudaki gelişmeleri takip ediyoruz ve Alevi toplumunun gelecekteki yeni çalışmalarında kendileriyle destek ve dayanışma içinde olmaya devam edeceğiz.”
Friederici’nin ardından müzisyen Seyit Doğan deyişler seslendirdiği resepsiyon daha sonra açık büfe eşliğinde gerçekleştirilen sohbet bölümü ile sona erdi.
Haber ve Fotoğraflar: BAT-Cemevi Basın Ofisi / Ulaş Yunus Tosun